Antik çağdan elimize geçebilen mimarlık üzerine tek bilimsel eser olduğunu düşündüğümde beni çok heyecanlandırıyor. Teknolojinin olmadığı zamanlarda geliştirilen yaratıcı fikirleri okumak, bunların da sadece insan eli ve gücü ile inşa edildiğini görmek beni günümüzdeki olanaklarla çok daha iyilerini yapabilme şevki ile dolduruyor.
Ben kitaptaki, mimarlıkla ilgili tasarım ve uygulama bilgilerinin yer aldığı bölümlerin yanı sıra en çok mimarın tanımı ve eğitimi ile ilgili kısımlardan etkilendim. Buradaki tanımların benim zaman içinde mimarlığa olan bakış açımla birebir örtüştüğünü düşünüyorum: “Mimar doğal yeteneklere sahip ve eğitilmeye yatkın olmalıdır. Ne yetenek olmadan eğitim, ne de eğitim olmadan yetenekle kusursuz bir sanatçı yetişemez”. Mimar, hem sanatçı, hem de mühendis olmalıdır. Hayatın içinde birçok konu hakkında bilgi sahibi olmalı, eğitilmelidir.
M.Ö. 90-20 yılları arasında yaşadığı tahmin edilen Vitruvius tarafından M.Ö. 25 sıralarında yazıldığı tahmin edilen bu kitap, daha önceleri yazılmış ancak yok olmuş birçok teorik ve teknik bilgiyi de içermektedir. 1914 yılında Morris Hicky Morgan tarafından çevrilen kitabın görselleştirme ve orijinal plan çizimleri ise Herbert Langford Warren’a ait. 1990 yılında da Dr. Suna Güven tarafından Türkçe’ye çevrilmiş ve Şevki Vanlı Mimarlık Vakfı tarafından ilk basımı gerçekleştirilmiş. Asıl yazarı Vitruvius’dan başka birkaç yazarın da emeği var bu kitapta. Çünkü bu bir roman değil, mimarlık üzerine önemli bir bilimsel eser. Bu yüzden her yazarın çok önemli bir emeği olduğunu düşünüyorum. Vitruvius’un derlediği çok önemli bilgileri tüm mimarlık camiasına çok doğru bir şekilde aktarmak ciddi bir çalışma gerektirir.
Bence bir mimarın başucunda mutlaka bulundurması gereken kitaplardan biri diğeri de, Philip Wilkinson tarafından yazılan “Gerçekten Bilmeniz Gereken 50 Mimarlık Fikri”dir. Bu kitapla 2016 yılında, kızımın hediye etmesi ile tanıştım. Bu kitap, Antik Yunan döneminden günümüze Batı mimarlığına dayanak teşkil etmiş 50 adet fikir hakkında oldukça basit bilgiler veriyor. Özellikle mimarlık öğrencileri için mesleğe giriş hakkında sade bilgiler alabilecekleri bir eser. Ben de zaman zaman tekrar açıp bakıyorum, dönemler arasındaki fikir farklılıklarının ve bunların yaşama ve mimariye etkilerini, basit bir dille anlatımını okuyorum.
Dönem içinde doğru görülen fikirlerin sonuçlarının yorumlanması için iyi bir eser olduğunu düşünüyorum. Doğru düşünülen yanlışları görebiliyorum. “… eğer her şeyin sonunda tüm şehir sıkıcı, yavan ve ruhsuz görünüyorsa, o iş olmamıştır. Odunlar yığılmış ama kimse üstlerine bir kibrit atmamıştır.” Gordon Cullen’ın bu sözü, bina özelinde değil, şehir ölçeğinde insanı merkeze alarak mimarlık yapmanın mimarın sorumluluğunda olduğunu vurguluyor. Mimarın görevi salt bina yapmak değil, yaşamı kurgulamak için sağlıklı çevre yaratmaktır. 1944-1961 yılları arasındaki Kent Peyzajı hareketi ile modernist tavra bir alternatif olarak daha insancıl, görsel zenginliği olan planlamalar ortaya çıktı.
Philip Wilkinson, Gerçekten Bilmeniz Gereken 50 Mimarlık Fikri
Vitruvius, Mimarlık Üzerine On Kitap